Hil-Arda
Moderatör
Mesaj Sayısı : 313
Yaş : 30
Ruh Hali :
Sanal Hayvanı :
Kayıt tarihi : 11/06/09
|
Konu: Jeff Buckley Cuma Nis. 30, 2010 9:20 pm |
|
|
Jeff Buckley ABD'li müzisyen, besteci, söz yazarıdır. Küçük yaşlarda Scotty Moorhead adını kullanmıştır. Jeff Buckley, aynı zamanda 1960'ların çok önemli müzisyenlerinden olan Tim Buckley'in oğludur. Led Zeppelin, Jimi Hendrix, Pink Floyd gibi şarkıcı ve grupları dinleyerek büyüdü. Henüz 5 yaşındayken büyükannesinin dolabında gördüğü gitarı çalmaya çalışıyordu. İlk aldığı albüm Led Zeppelin'in Physical Graffiti'si oldu. Aynı zamanda Rush, Jethro Tull gibi rock müzisyenlerinin de hayranı olan Jeff Buckey, lisedeyken bir caz grubunda çalmaya başladı.
Liseyi bitirdikten sonra Los Angeles'e giderek, bir otelde çalışmaya başladı. Orada cazdan rocka, hatta heavy metal'e kadar her türlü müzik çalan gruplarla beraber çalıştı. Bu gruplarda yalnızca geri vokal olarak yer aldı.
Şubat 1990'da New York'a taşındı. [4] Burada Sufi müzikle ve bu müziğin en çok tanınan ismi Nusret Fateh Ali Khan ile tanıştı. [5]Khan'ı kendisine idol olarak belirleyen Buckley, sonra Los Angeles'a döndü ve orada tanınmış bir menajer olan Herb Cohen'den gelen teklif ile adını "Babylon Dungeon Sessions" verdiği ve aralarında Eternal Life, Last Goodbye parçalarının bulunduğu demo kasetini çıkardı.
26 Nisan 1991'de Jeff Buckley, "Tim Buckley'e sevgilerle" adı verilen konserde sahne aldı. Bu onun o ana kadar yaptığı en kalabalık konseri oldu. Tim Buckley'in oğlu Jeff ve onun annesi için yazdığı, I Never Asked To Be Your Mountain parçasını ünlü rock gitaristi Gary Lucas ile birlikte çalan Jeff Buckley, konserde çaldığı son parçanın ardından içinden gelen bir cappella son ekledi. Bu son parçada enstrümansız söylediği kısımda babasıyla ilgili şunları söyledi; “ Benim işim değildi,benim hayatım değildi.Ama cenazesinde olamamak beni üzdü. Ona hiçbir şey söylememiş olmak.Bu konseri ona olan saygımı sunabilmek için yaptım. ”
1991 yazı boyunca New York'da Gary Lucas ile birlikte Grace, Mojo pin gibi en sevilen parçalarını yazdı. Burada bir çok sanatçı ve grup ile birlikte çaldı. İlk albümü Grace'i 23 Ağustos 1994'de yayınladı ve bunun ardında 2 yıl sürecek olan bir dünya tununa çıktı. Sonrasında bu turların hepsini Mystery White boy ve Live al'olympia adıyla yayınladı.
Sonrasında yeni albüm çalışmalarına başlayan Jeff Buckley, bunun için Memphis Tennessee'ye gitti. 29 Mayıs 1997'de grubun Memphis'e ona katılmak için geldikleri gün arkadaşı Keith Foti ile Mississippi Nehri kıyısına gitti. Led Zeppelin' in Whole Lotta Love şarkısını söyleyerek, kıyafetleri ile nehre girdi. Arkadaşı, kıyıda bulunan gitar ve radyoyu o sırada nehirden geçen bir botun oluşturduğu dalgalardan kurtarmaya çalışırken nehre baktığında Jeff Buckley'i göremediğini fark etti. Arama çalışmaları başladı ve 4 Haziran günü bir turist tarafından görülen vücudu karaya çıkarıldı. Buckley'nin polis raporlarında olaydan önce hiçbir alkol veya uyuşturucu almadığı ortaya çıktı.
* Grammy Award 1998 - "Everybody Here Wants You" ile En İyi Erkek Performansı adayı * MTV Video Music Ödülleri - 1995 - "Last Goodbye" ile En iyi video klip adayı * Rolling Stone Magazine - 1995 - En iyi çıkış yapan sanatçı adayı * Triple J Hottest 100 - 1995 - "Last Goodbye", Yılın en iyi şarkıları sıralaması 14.
ödüllerini almıştır.
Ekşi Sözlükte hakkında yazılanlar nasıl bi insan oldugunu anlatıyor ;
*cok kotu carpar, mukemmel ve meleksidir fakat cok acitir, arkadasinizin sizi gordugunde neyin var senin hasta misin bazli laflar etmesini saglar, butun gun kendinize gelemezsiniz sonra hep dinlemek istersiniz fakat korkarsiniz, ancak last goodbye'i dinlersiniz cekinmeden* *dinleyin. durun. nefes alin. yine dinleyin.* *"grace" parcasiyla yerden yere vuran adam.. mukemmel ses kullanimi* *içmeden insanı sarhoş edebilen bir yetenek* *duygunun müzikte maddeleşmiş halidir jeff buckley... ona doymamıza izin vermeden de gitmiştir... yitik...* *tarifi en zor şeylerden biri onun sesi.* ***bir arkadaşım ile içer ve dinlerken "eğer isa, muhammed vs yazıldığı gibi insanları sesleri ile etkiliyebiliyorlardıysa jeff buckley'nin de peygamber olduğu muhakkak," demişti. şimdi bir şeyler yazmaya çalışırken bile kendimi kötü hissediyorum. 29 mayıs'ta 5 yıl olacak öleli. her dinleyişimde "acele etmeliyim, yaşam çok kısa, bir şeyler yapmalıyım ölüp gitmeden önce" duygusuyla beni kendimle başbaşa bırakan sesin sahibi. böyle bir insan artık bir şeyler üretemiyor. çok yazık. bence tüm zamanların en iyi gitar kullanımı so real'de gerçekleşmiştir. gitarın ufak ufak gelmesi ve şarkının tam ortasında elektrikli testere gibi şarkıyı kesmesi, bir an sessizlik ve jeff'in "i love you" demesi. yazmak boş.***
birkaç şarkısını dinledim ve kesinlikle çok etkileyici sesini kullanışı mükemmel şarkıları çok derinden etkiliyor.Ölümüde trajik. Keşke ölmeseydide daha çok şarkısını dinleyebilseydik ben geç keşfettim ne yazıkki. Kesinlikle melek gibi bi insandı. Öldükten sonra onuruna tam 54 tane şarkı yapılmıştır.
|
|
Algieb@dmin
The R@smus'un En Gerçek F@nı
Mesaj Sayısı : 3860
Yaş : 31
Nerden : Rasmus Cennetinden
Ruh Hali :
Sanal Hayvanı :
Kayıt tarihi : 25/07/07
|
Konu: Geri: Jeff Buckley Paz Mayıs 02, 2010 12:08 pm |
|
|
hiç duymamıştım paylaşımın için çok çok sağol acayip merak ettim şarkılarını şimdiden sevdim adamı yav ((= müzik arşivime yeni bir yetenek daha katmış olacağım sanırım
|
|
Hil-Arda
Moderatör
Mesaj Sayısı : 313
Yaş : 30
Ruh Hali :
Sanal Hayvanı :
Kayıt tarihi : 11/06/09
|
Konu: Geri: Jeff Buckley Ptsi Mayıs 03, 2010 4:47 pm |
|
|
bende ilk hallelujah şarkısını dinlemiştim sonra ekşi sözlüktekileri okudum ordan çok etkilendim diğer şarkılarınıda dinledim güzellerdi baya. Ama insan daha yorumları okuyunca bi kanı kaynıyo adama evet o yorumları bi okumak yetiyo zaten yazık ama erken ölmüş
|
|